top of page
1.png
_001_IMG_6689_YücelTunca.jpeg

SUYUN TAÅžIDIKLARI:

Selinos ve Kentsel Belleğin İzleri

 

6-28 Temmuz 2024

Açılış: 6 Temmuz Cumartesi, 18.30

 

Odeon Pergamon Kültür Sanat Alanı

 

Katılımcı Sanatçılar: Borga Kantürk, Elif Aybüke Akdere (Cio), Eren Sulamacı, Ezgi Ceren Kayırıcı, Ezgi Yakın, Gökçe Süvari, Günseli Baki, Pınar Boztepe Mutlu, Sarp Keskiner, Metehan Kayan ve Yazı Ece Köz

 

Proje yürütücüleri: Karantina Kolektifi ve Sarı Denizaltı İnisiyatifi

 

Suyun Taşıdıkları sergisi artık suyu eskisi gibi akmayan Selinos Çayı’nın yüzyıllar boyunca tanıklık ettiÄŸi bir geçmiÅŸin toplumsal hafızada biriktirdiklerine odaklanıyor. Nisan ayında Bergama’da Sefa TaÅŸkın, Bülent Türkmen ve Fatih Kurunaz rehberliÄŸinde gerçekleÅŸen saha çalışmaları ve bellek atölyesinden yola çıkan sanatçılar kültürel hafızanın izini sürerken, geçmiÅŸle ÅŸimdiyi birbirine baÄŸlıyor, ÅŸimdiyi geleceÄŸe taşımaya niyetleniyor. 

 

Kent belleÄŸinin katmanlarını su ile çevresinde yaÅŸayanların kurduÄŸu iliÅŸkiler, etrafında ÅŸekillenen kültürlerin anlatıları, doÄŸanın ve kültürel mirasın tahribatı ile günümüz kültür endüstrisi çerçevesinde inceleyen sanatçılar, hafızayı zamanlar ötesi bir ÅŸekilde ele alırken kimi zaman da var olan anlatılara yeni hikâyeler ekliyor. 

 

Suyun hafızası üzerinden Bergama’nın belleÄŸine yeniden birlikte bakmayı öneren sergi 29 Temmuz’a kadar Odeon Pergamon Kültür Sanat Alanı’nda görülebilir. 

Ekran Resmi 2024-07-14 20.44.01.png
Ekran Resmi 2024-04-18 16.51_edited.jpg

“Geceyi Yürümek” sergisi, “Tersine Çevir” projesi kapsamında Ocak ve Åžubat aylarında gerçekleÅŸen Günseli Baki’nin yürütücülüÄŸünü yaptığı Geceyi Yürümek Atölyesi sürecinde üretilen çalışmaları bir araya getiriyor.

 

SaÄŸaltıcı ve yaratıcı bir deneyim alanı yaratabilmenin olanaklarını katılımcılarla birlikte tartışan, Virginia Woolf’tan, Agnes Varda’ya, Yoko Ono’dan, Rebecca Solnit’e kadar birçok düÅŸünür, yazar ve sanatçı kadının yaratıcı süreçlerinin ve avangard sanat pratiklerinin iÅŸlendiÄŸi atölye sürecinde sanatçılar gece yürüyüÅŸleri gerçekleÅŸtirdiler. Sergi, farklı ÅŸehirlerde “sürüklenen” ve belirsizliÄŸe, keÅŸfetmeye, kaybolmaya, kimliÄŸi yok etmeye, kendini bulmaya, varoluÅŸuyla yüzleÅŸmeye yürüyen, geceyi sahiplenen sanatçı kadınların gece yürüyüÅŸ anlatılarına odaklanıyor. 

 

8 Mart’ta Odeon Pergamon Kültür Sanat Alanı’nda açılan sergi izleyiciyi, aÅŸina olandan uzak bir zaman diliminde zihnin bedenle dansının düÅŸündürdüklerine davet ediyor. Sergide gece, karanlığından kurtulmak ve kendi benliÄŸimizle yüzleÅŸmek olarak farklı anlamları da içeren zihinsel yürüyüÅŸ anlatılarını da kapsıyor. Atölye sürecinde gerçekleÅŸen gece yürüyüÅŸleri sonrasında sanatçıların ürettikleri el yapımı sanatçı kitapları da sergide izleyiciyle buluÅŸuyor.

​

Sanatçılar: Aslıhan Güçlü, Aysel Özkan, Begüm Telci, Duygu Åžahin Aslan, Gözde Yenipazarlı, Hale YiÄŸit, Nesrin ErmiÅŸ Pavlis, Özge Enginöz, Pınar Boztepe Mutlu, Rojbin Deniz Özyürek, Selin Atik, Sezgi Abalı, Åžerife Aslan, Yasemin Atasoy, Zülal Güler

​

Geceyi Yürümek Atölyesi  ve Sergi Kürasyonu: Günseli Baki

odeon_logo_cam.png
CultureCIVIC_logo_TR_c.png
Ekran Resmi 2023-09-13 02.07.37.png
Ekran Resmi 2023-09-28 23.22.57.png

“FABRİKA: Mekânın Hafızası, Hafızanın Mekânı”, modernleÅŸme sürecinde kasabalı kimliÄŸinden sıyrılıp kentlileÅŸme yoluna giren Bergama’da derin izler bırakan Sümerbank Bergama Tekstil Fabrikası’nı; kent sosyolojisi, ekonomisi ve kültürü ekseninde toplumsal bellek, endüstriyel miras ve emeÄŸin miras hakkı kavramları üzerinden inceleyerek transdisipliner bir kültür sanat yaklaşımı sunuyor. 


Proje; gençlerin, akademisyenlerin ve sivil alan aktivistlerinin de katılımıyla görsel sanatlar, kültür ve tasarımı birlikte iÅŸleyerek bu alanların aktörlerini de içine katıyor. Mekan ve insan odaklı hafıza sergisi, arÅŸiv ve sözlü tarih kayıtlarını içeren web sitesi, üniversiteli gençlerin endüstriyel miras alanları üzerine gelecek tahayyülleri, Rastminus Tasarım Kolektifi’nin katılımı ve Gazhane Çevre Gönüllüleri’nin katkısıyla tasarım atölyeleri için hazırlanan konuÅŸmalar dizisi, paneller, yaÅŸayan kitap, hafıza yürüyüÅŸleri ve performanslarla geniÅŸleyen katılımcı bir yol izliyor. FABRİKA projesinin 160 sayfalık araÅŸtırma kitabı da 21 Ekim’de Odeon Pergamon Kültür Sanat Alanı’nda açılan sergiyle eÅŸ zamanlı olarak izleyicilerle buluÅŸuyor.  

​

www.fabrikabergama.com 

GOE37_logo pos_tu_pink.png
1.png
Ekran Resmi 2022-03-22 14.28.17.png
rastminus-02.png
Hiçbir Şey Olmadığında_YücelTunca_HicbirSeyOlmadiginda_Sergi_Izmir_belge adı_re_37_72.jpg

“(...) Gazeteler gündeliÄŸin dışında her ÅŸeyden bahsediyor. Gazeteler beni sıkıyor, bana hiçbir ÅŸey öÄŸretmiyor: Anlattıkları beni ilgilendirmiyor, ne beni sorguluyor, ne de sorduÄŸum sorulara ya da sormak istediklerime cevap veriyor.

​

Gerçekten olup bitenler, yaÅŸadıklarımız, ötesi, bütün geri kalan nerede? Her gün olup biteni ve her gün yineleneni, basmakalıbı, gündeliÄŸi, besbelliyi, ortaklaÅŸa olanı, sıradanı, olaÄŸan-içini, arka plandaki uÄŸultuyu nasıl açıklayacağız, onu nasıl sorgulayacak, nasıl tarif edeceÄŸiz?

​

Alışılageleni soruÅŸturmak. Ama tam da buna alışığız. Bunu sorgulamıyoruz, sorgulanmıyoruz, problem yok gibi görünüyor, onu düÅŸünmeden yaşıyoruz, sanki o ne bir soruyu ne de bir cevabı yansıtıyormuÅŸ gibi, hiçbir haberin taşıyıcısı deÄŸilmiÅŸ gibi. Buna koÅŸullanma bile denmez, bu anestezidir.

​

Hayatımızı düÅŸleri olmayan bir uykuda geçiriyoruz. Ama o, hayatımız, nerede? Bedenimiz nerede? Mekanımız nerede?

​

Bu “alelade” ÅŸeylerden nasıl söz edelim, daha doÄŸrusu izlerini nasıl sürelim, onları saklandıkları yerden nasıl dışarı çekelim, yapıştıkları cüruftan koparalım, onlara nasıl bir anlam, bir dil yükleyelim ki, sonunda, var olandan, bizim kim olduÄŸumuzdan söz açsınlar? (...)”

​

Georges Perec, OlaÄŸan-İçi, Gündelik Hayatın Envanteri, 1989.

Gündelik hayat, yaÅŸadığımız zamanı dilimlere ayırdığımız, kendimizi var ettiÄŸimiz fiziksel bir alandır ve bir ayna görevi görerek içinde bulunduÄŸu dönemin kültürel ve zihinsel yapısını göstermesi, toplumsal olanı içinde barındırması açısından önem taşır.​ Sarı Denizaltı Sanat İnisiyatifi’nin Kültür için Alan tarafından desteklenen güncel sanat projesi “Hiçbir Åžey Olmadığında”, Georges Perec’in “Hiçbir ÅŸey olmadığında ne oluyor?” sorusundan yola çıkıyor. Gündelik hayatımızda önemsiz ve deÄŸersiz görünen, bizi ÅŸaşırtmayı bırakmış ÅŸeyleri, aleladeyi, sıradanı sorgulamak üzere gündelik hayatın kendi dinamiÄŸi ve ritmi içinde günümüz koÅŸullarında giderek daralan hayatımıza yeniden bakmayı deniyor.​ Gündelik hayatın sıradanlıkları arasından sızanların izini sürüyor, her gün iç içe yaÅŸadığımız “ÅŸeylere” yakından bakıyor, rutinlerin akışını bozmaya niyetleniyor. Farklı disiplinlerden bağımsız sanatçıları buluÅŸturarak sanatçıların tanıklıkları, deneyim aktarımları ya da sezgisel üretimleriyle gündelik hayatın beslendiÄŸi sisteme, sıradan olana, üzerinde hiç düÅŸünmediklerimize yakından bakıyor. Avangardların sanatla hayatı birleÅŸtirme arzusundan ilham alarak bir diyalog ve tartışma ortamı yaratmayı amaçlıyor.​ Mayıs ayında baÅŸlayan ve Kasım ayında tamamlanan güncel sanat projesinin ilk modülünü on davetli sanatçının çevrimiçi konuÅŸmalarını kapsayan “Hiçbir Åžey Olmadığında, Gündelik Hayatın Sanatı KonuÅŸmaları”, ikinci modülünü ise on iki davetli sanatçının Ekim ayında İzmir Konak’ta Çatı Sanat Alanı’nda, Kasım ayında ise Bergama’nın gündelik hayatına yayılan sergiler oluÅŸturuyor.

Gündelik Hayatın Sanatı KonuÅŸmaları Sanatçıları: 

Ezgi Bakçay, Ekmel Ertan, Orhan Cem Çetin, Metehan Özcan, Rafet Arslan, Selin YaÄŸmur Sönmez, Seher Uysal, Serhan Ada, Sezgi Abalı, Yücel Tunca, Zeyno Pekünlü

​

Sergi Sanatçıları: 

Ali Kanal, Aslıhan Güçlü, AteÅŸ Alpar, Can Tanrıseven, Didem EriÅŸkin, Ekin İdiman, Kıvılcım S. Güngörün, Okan Pulat, Selin YaÄŸmur Sönmez, Sezgi Abalı, Zekiye BuÄŸurcu, Zeynep Merve Çiçek 

 

Küratörler:

Günseli Baki, Yücel Tunca

​

www.hicbirseyolmadiginda.com 

​​

GOE37_logo pos_tu_pink.png
1.png
Çatı_IG_3.jpg
BIRIKIMatolyesi.ORJcrea-02.jpg
Yücel Tunca_Yücel Tunca233056247_10159499319498588_6495292486638992225_n.jpg

The Walk - YürüyüÅŸ, İngiliz Good Chance tiyatrosundan Amir Nizar Zuabi’nin sanat yönetmenliÄŸinde, mültecileri destekleyen, gezici sanat ve umut festivali olarak 2021 yılında hayata geçti. Suriye-Türkiye sınırından BirleÅŸik Krallık’a uzanan The Walk - YürüyüÅŸ; ünlü sanatçıları, önemli  kültür kurumlarını, toplulukları ve insani yardım kuruluÅŸlarını, ÅŸimdiye kadar denenmiÅŸ  en yenilikçi ve maceraperest kamuya açık sanat eserlerinden birini gerçekleÅŸtirmek üzere bir araya getirdi. 

 

Küçük Amal adlı dokuz yaşındaki Suriyeli bir mülteci çocuÄŸu simgeleyen 3,5 metre boyundaki bir kuklanın yolculuÄŸu anlatan The Walk – YürüyüÅŸ projesinde, Türkiye rotasının Denizli ayağına  The Walk Türkiye yapımcısı Recep Tuna'nın davetiyle, Sarı Denizaltı Sanat inisiyatifi olarak "Duvarların Hafızası" çalışmasıyla gönüllü katkıda bulunmaktan mutluluk duyduk. Amal Denizli’de, Türkiye’den yolları geçmiÅŸ mültecilerin seçilmiÅŸ fotoÄŸraflarıyla kurgulanan bir sergi ile karşılandı. AkÅŸamın alacakaranlığında, Tarihi Kaleiçi Çarşısı’ndaki sokakların duvarlarına yansıyan görüntülerle sarmalandı. AÄŸustos 2021'de  Denizli’nin tarihi Kaleiçi Çarşısı’nda gerçekleÅŸen "Duvarların Hafızası" çalışmasına Ali Saltan, AteÅŸ Alpar, Aykan Özener, Damla Atak, Mercan Fatmagül, Özge Sebzeci, Yusuf Aslan fotoÄŸraflarıyla katkıda bulundu. Çalışmanın prodüksiyonunda emeÄŸi geçen The Walk Denizli ekibine; baÅŸta Umut Kurç ve Pamukkale Üniversitesi öÄŸrencilerinin kurduÄŸu Rast Minus Tasarım kolektifi'nden Alp Emre Çelik, DurmuÅŸ Alper Aksu, Fazıl Akın, İzzet İlgün, Selin Tutku Arlan'a;  Ahmet GülerdaÄŸ, Esra DoÄŸruyol ve Recep Tuna'ya bu çalışmayı mümkün kılabildikleri için çok teÅŸekkür ederiz.

​

OlaÄŸanüstü bu küresel deÄŸiÅŸim döneminde YürüyüÅŸ, olaÄŸanüstü bir sanatsal tepki: Paylaşılan insanlığın yeni hikayesini anlatıyor;  sınırları, siyaseti ve dili aÅŸan kültürel bir odesa. Böylece dünya; yerlerinden edilmiÅŸ, her biri ayrı bir yaÅŸam öyküsüne sahip ve ÅŸimdi küresel pandemi karşısında her zamankinden daha da savunmasız o milyonlarca çocuÄŸu hatırlasın.

​

GC-Logo-2.png
1.png
Sen Sinemas?'n?n yazl?k k?s m?. Fotograf_Yucel Tunca.jpg

Sarı Denizaltı Sanat İnisiyatifi’den Yücel Tunca'nın hazırladığı web belgeseli projesi “Sinema Bergama”  2021 yılında yayınlandı. 

 

“Sinema Bergama”, 1925 yılından günümüze, Bergama’nın sosyal, kültürel ve siyasi hayatına, sinemalar üzerinden odaklanıyor. Yaklaşık 100 yıllık bir süreçte kent merkezinde faaliyet göstermiÅŸ 29 yazlık ve kışlık sinemanın, birer hafıza mekânı olarak ele alındığı; iÅŸletmeci, çalışan ve izleyici konumundaki 52 kiÅŸi ile yapılan görüÅŸmeler ve fotoÄŸraf çekimleriyle ana ekseni oluÅŸturulan web belgeselinde, gösterim ve seyir pratiklerinin yanı sıra Bergama’da çekilen filmlere, buradan yetiÅŸen sinema emekçilerine kadar toplumsal hayatın detaylarına geniÅŸ yer ayrılıyor. Dijital eser olarak tasarlanan Sinema Bergama, sözlü tarih, arÅŸiv taraması, fotoÄŸraf ve video çalışmalarının yanı sıra belgesel için üretilen müzikler ve illüstrasyonlarla izleyiciye farklı bir deneyim imkanı tanıyor. 

SB.jpeg

Resmi tarih yazımlarının hiyerarÅŸik yapısına mesafeli duran Sinema Bergama belgeseli,  gündelik hayatın nabzını tutarak, yaÅŸayan bir kentin devinim halindeki atmosferini yansıtıyor. Belgesel, Pergamon’un antik tiyatrolarında geliÅŸen seyir kültürünün izlerini; ‘palamut deposu’ndan dönüÅŸtürülmüÅŸ geçmiÅŸin sinema salonlarından, günümüzün yeni nesil cep sinemalarına kadar takip ediyor. Çalışma, toplumların, sosyal ve kültürel deÄŸiÅŸiminin dinamiklerinden olan sinemanın, yerel anlamda kent belleÄŸinin oluÅŸumuna katkısını Bergama pratiÄŸi üzerinden görünür kılmayı amaçlıyor ve evrensel kültür deÄŸerlerinin yereldeki karşılıklarına iÅŸaret etmeyi; izleyici/okuyucuyu toplumsal yapıların deÄŸiÅŸim süreçleri üzerine düÅŸündürmeyi hedefliyor. Sinema Bergama, hatırlamanın ve hatırda tutmanın, geleceÄŸin inÅŸasındaki önemine vurgu yapıyor. 

 

Kent merkezindeki sinemalar ve köy sinemaları olmak üzere iki ana bölüm biçiminde kurgulanan Sinema Bergama’nın 2018 yılının sonunda baÅŸlanan ilk bölümünün araÅŸtırma, fotoÄŸraflama ve yazım çalışmaları, Kovid-19 pandemisinin olumsuz etkileri nedeniyle 2021’de tamamlandı. Web belgeselinin müziklerini Onur Meriç Tunca, Serkan Karaman ve Volkan Karaman yaptı.  İllüstrasyonları Nermin YaÄŸmur Erman tarafından çizilen çalışmanın  yerel iliÅŸkiler danışmanlığını ise Nejat Simit üstlendi. Web sitesini Günseli Baki ve Yücel Tunca’nın tasarladığı çalışmada birçok kiÅŸi ve kurumun arÅŸivindeki görsellere ve belgelere yer verildi.

​

Bir sinema filminin salonlardaki gösterimine gönderme yapacak biçimde kurgulanan web belgeseli, ‘İlk Yarı’, ‘Antrakt’ ve ‘İkinci Yarı’ bölümlerinden oluÅŸuyor. Belgeselde ayrıca ‘Sinema Bergama Rehberi’ adıyla kiÅŸiler, yerler ve olaylar rehberi de bulunuyor. 

1.png
BirMahalleninHafizasiSergiSalonu_IMG_5574_web.jpg

Kentsel mekânlara ve yaÅŸam kültürüne iliÅŸkin yapılan görsel çalışmalar ve sözlü anlatılar, deÄŸiÅŸim ve dönüÅŸümün çok hızlı yaÅŸandığı günümüzde, kentlerin geçmiÅŸteki ve/veya bugünkü durumlarına dair kayıtlı olmayan, sadece o kente özgü olan bilginin üretilmesini, belgelenmesini saÄŸlaması açısından önem taşır. Bu amaçla planlanan “Mahallenin Hafızası: Kale” sanat projesi, İzmir’in Bergama ilçesindeki Pergamon Akropolü’nün eteklerinde, yüzlerce yıllık bir süreçte Rumlar’ın, Ermeniler’in, muhacirlerin, mübadillerin ve günümüzde sayıları giderek artan metropol kökenli yeni nesil göçmenlerin yaÅŸadığı üç mahalleyi kapsayan halk arasındaki ismi “Kale Mahallesi” olarak geçen bölgeye odaklanıyor. Proje, mahallenin kent belleÄŸindeki yerini psikocoÄŸrafya, kentsel mekân, bireysel bellek, yaÅŸam kültürü ve  sözlü tarih

kavramları etrafında ÅŸekillenen atölyeler, seminerler ve uzman sunumlarını içeriyor.  Çok katmanlı kültürel birikimiyle Kale Mahallesi, Bakırçay Ovası’na doÄŸru hızla büyüyen “yeni Bergama”ya kendini yeterince anlatamazken, yakın bir gelecekte turistik bir tüketim alanına dönüÅŸmenin endiÅŸesini taşıyor. Tüm bu açmazlarına raÄŸmen, renkli bir hayatı barındırmaya devam eden, devinim halindeki Kale Mahallesi’nin kent belleÄŸindeki yerini geçmiÅŸin ve ÅŸimdinin izinde saptama, belgeleme ve yorumlama amacını taşıyan proje ile mahallenin turistik bir alandan ziyade iletiÅŸime ihtiyaç duyan, paylaşıma açık, ilham verici ve derinlikli yapısının görünür kılınması amaçlanıyor. “Bir Mahallenin Hafızası: Kale” projesinin sergisi Kasım 2020'de Bergama’da Marangozhane'de açıldı. İki bölümden oluÅŸan projenin kapsamlı araÅŸtırmayı da kapsayan içeriÄŸi  5 Aralık 2020'de  web sitesinde yayınlandı. 

​

Seminer ve Atölyeler:

Eda YiÄŸit  “Kültür Sanat Pratiklerinde Anlatının Yeri”

Prof. Dr. Melek Göregenli’nin “Kent, Zaman, Kimlik, Mekan”

Arkeolog Bülent Türkmen’in “Hellenistik Dönem’de Kale Mahallesi’nde YaÅŸam Üzerine Bir Deneme”

AraÅŸtırmacı, yazar Sefa TaÅŸkın’ın “Kale’de Bir Sokak: Abacıhan”

Günseli Baki "Bir Mahallenin KeÅŸfi: PsikocoÄŸrafya ve Anlatı Atölyesi"  

https://www.saridenizalti.com/kesifler

Yücel Tunca "Bir Mahallenin Kayıtları: Belgesel FotoÄŸraf Atölyesi"  

https://www.saridenizalti.com/kayıtlar

 

Sergi Sanatçıları: 

Arzu Ece Åžahin, Ayfer Yıldız, Burcu Işık, Eren Sulamacı, Fatih Kurunaz, Nesrin ErmiÅŸ Pavlis, Pınar Boztepe Mutlu, Rabia BaÅŸa, Seda Tulun, TuÄŸba Yılmaz’

 

Küratörler:

Günseli Baki, Yücel Tunca

​

https://www.saridenizalti.com/birmahalleninhafizasikale

​​

GOE37_logo pos_tu_pink.png
1.png
SOSYAL-MEDYA-YATAY.jpg

Merkezkaç Sanat Kolektifi, Kültür İçin Alan ile birlikte yürüttüÄŸü "KarşılaÅŸmalar" sergisinin ardından, bir kolektifler buluÅŸması gerçekleÅŸtiriyor. "Birlikten güç doÄŸar" İlkesiyle yurt içi ve yurt dışından çeÅŸitli kentlerde faaliyet gösteren sanat kolektifleri ve inisiyatiflerini bir araya getiriyor. Projede bir araya gelen kolektifler, kimlik, iktidar, ekoloji, yabancılaÅŸma, göç gibi toplumsal meseleleri, çaÄŸdaÅŸ sanatın güncel sorunlarıyla birlikte düÅŸünmeye çalışarak, olası çözümlere yönelik önermelerde bulunmaya çalışıyor. 

 

Sergi, panel ve söyleÅŸilerde kolektiflerin merkez ve merkez dışı bölgelerde kendi sanat pratikleriyle ne gibi deÄŸiÅŸimler gerçekleÅŸtirdiÄŸi üzerine çalışmayı ve bu deÄŸiÅŸimleri saptamayı, kolektif sorunlarını beraberce ele alıp düÅŸünerek diyalog ortamını canlandırmayı amaçlıyor. Yeni kolektiflerin sorunlarına ışık olmak ve genç sanatçı adaylarına yeni bakış açıları saÄŸlamak projenin hedefleri arasında.

​

Kolektifler BuluÅŸmasına İzmir'den Sarı Denizaltı Sanat İnisiyatifi, Günseli Baki'nin “Ziyaret” ve Yücel Tunca'nın “Kaygan Zemin” çalışmalarıyla katılıyor. Sarı Denizaltı Sanat İnisiyatifi, kendine yabancılaÅŸan insanın sıkışmışlığına günümüz koÅŸulları üzerinden bakıyor ve “Pasaj” projesinin kollektifleri bir araya getirme çabasına raÄŸmen bir araya gelemeyiÅŸleri çalışmasının odağına alıyor. Birbirini yüzlerinden tanıyamaz ve birbirini anlayamaz hale gelen insanların iletiÅŸim çabasını sembolik bir anlatımla iÅŸliyor. Sergi alanını imgeler ve seslerle doldurarak, kaçınılmaz olan temassız ve mekansız çevrimiçi ortamı Vural Pasajı’nda bir illüzyonla ziyaret ediyor. 

​

https://www.saridenizalti.com/pasaj

​

​

MER.jpg
1.png
sergi%2520g%25C3%25B6rseli_edited_edited.png

İçinde bulunduÄŸumuz pandemi sürecinde 2020 mart ayından itibaren “Hayat ne zaman normale dönecek?” sorusuna cevap aranırken, bu defa “yeni normal”in nasıl olacağı tartışılıyor. Yeni Normal çevrimiçi sergisinde, bu tartışmalardan yola çıkarak pandemi sürecinde kısıtlanmış, fiziksel baÄŸlantıları kesilmiÅŸ, her türlü manipülasyona açık totaliter dünyadaki “yeni normal”in kendi  yaÅŸamlarındaki yansımalarına bakmayı deneyen Alper Uslu, Gülnaz Bingöl, Günseli Bakİ, Sinem Parlak, Yücel KurÅŸun ve Yücel Tunca'nın çalışmaları yer alıyor. 

​

Mayıs,2020

1.png
AFIS_01.jpg

Kendine Ait Bir Yol, İzmir’in UNESCO Dünya Mirası listesindeki Bergama ilçesinde, Pergamon Akropol’ünün eteklerindeki tarihi Kale Mahallesi’nde psikocoÄŸrafya kavramı ekseninde yürüyen, bu yürüyüÅŸlerini sanatsal bir üretime dönüÅŸtüren Burcu Işık, Fatih Kurunaz, Günseli Baki, Nesrin ErmiÅŸ, Mine Özkan, ve Yücel Tunca’nın deneyimlerini yansıtan kollektif bir çalışmadır. 

 

1950’lerde avangard sanat hareketlerinden Situasyonist Enternasyonel’in ortaya attığı kentsel alanın davranışsal etkilerini keÅŸfetmenin bir yolu olan “psikocoÄŸrafya”nın yöntemlerini kullanarak oyun inÅŸacı bir anlayışla gerçekleÅŸtirilen bu yürüyüÅŸlerde amaç modern yaÅŸamın rutininin bir süreliÄŸine de olsa dışına çıkarak günlük hayatımızdaki yabancılaÅŸmayı kırmaya çalışmak ve  yaratıcı potansiyeli açığa çıkarmaktı. Bu yüzden katılımcılar, her zaman yürüdükleri yolların aksine, zihnin bedenle dansında çevresel uyarıcılara açık bir biçimde mekanda kaybolarak, kentin kendileri üzerindeki etkisini farkına varmaya çalıştılar. FotoÄŸraf, metin ve buluntu materyalleri kullanarak deneyimlerini yansıtan fotoÄŸraf fanzinleri ve duygu haritaları ürettiler.  

 

Burcu Işık günlük alışkanlıklarını üzerinden atmaya çalışan acemi bir flanözdü; Mine Özkan  kapının ardındakilere yolculuk yapan bir zihinsel gezgin; Fatih Kurunaz mimar olduÄŸu için her zaman geldiÄŸi mahallede hiç bilmediÄŸi sokaklara sapan meraklı bir aylaktı. Nesrin ErmiÅŸ, Xavier De Maistre’nin “Odamda Yolculuk” kitabından aldığı ilhamla antik kentin eteklerinde parÅŸömen ürettiÄŸi arka bahçesinde bu defa çalışmak için deÄŸil, kaybolmak üzere bir yolculuÄŸa çıkmıştı. Yücel Tunca için Kale Mahallesi bütün duyguları içinde barındıran devasa bir evdi, yaÅŸayanlar deÄŸiÅŸse de bu mahalle hep vardı. Günseli Baki içinse modern ÅŸehir yaÅŸantısından kaçıp yerleÅŸtiÄŸi eviydi, göçebe ruhunun yerleÅŸik yaÅŸantısının sınırlarını belirlediÄŸi bu yerde sınır neydi?

 

Bireylere dayatılan fiziksel çevreden bir sapmayı ifade eden psikocoÄŸrafya odaklı bu yürüyüÅŸlerde dayatmalara karşı gelen adımlarımız yaratıcılığımızı ortaya çıkarma ve üretmeye olan ihtiyacımız için bir araç, her çalışma ise kendine ait bir yol oldu. 

 

Artık yürüdüÄŸümüz yollar eskisine benzemiyordu.

​

Haziran 2019, Bergama

1.png
bottom of page